ETKİNLİKLER - 2020
Sefarad Yahudi kültüründe çocuk şarkıları ayrı bir yer tutar. Çocuk korosu, kuruluşunun 15. yılını, grubun kurucusu ve şefi İzzet Bana'nın yoğun çalışmaları neticesinde 12 şarkıdan oluşan yeni müzik albümü "Kantikas i Dichas Infantiles Sefaradis" ile taçlandırdı. Neve Şalom Sinagogu içinde seslendirilen bu konserde albümden seçkiler sunulmaktadır.
Şef: İzzet Bana
Estreyı̇kas d’Estambol Çocuk Korosu
"Kantikas I Dichas infantiles Sefardis" CD si Müze dükkanda 40 TL satıştadır.
"İsmimi söylediğimde genellikle yüzüme dikkatle bakarlar ve ikinci bir soru sorarlar:
- Nerelisiniz? çok güzel Türkçe konuşuyorsunuz, diye...
- Tabi ki konuşurum Türküm, Türk Yahudisiyim ben, derim.
İşte o andan itibaren o sihirli kelimeye kilitlenirler; "Yahudi".
Kimi gözlerinde merak pırıltıları, cesaret edip:
- Aaaa hep merak ederdim sizleri, kızmazsanız bir şey sorabilir miyim? der, soruları sıralarlar.
Niye kızayım ki? Zamanla bu masum merakı kabullendim.
Başlarda kabullenemediğim hep aynı soruların sorulması idi!
"Niye?" ile başlayan, içlerinde azıcık önyargılı bilgi kırıntıları taşıyan sorular...Sonra kendi kendime düşündüm;
- Niye bu algı? Nasıl oluyor da dünyanın her bir yerine yayılmış farklı milletlerden Yahudiler hep aynı algıyı doğurmuş zihinlerde? Neden Yemen'li bir Yahudi ile İsveç'li bir Yahudi aynı geleneklere sahip?
Durmadan sordum, okudum, araştırdım düşündüm durdum... İzninizle anlatacağız..." Moris Levi
Hazırlayan ve Sunan: Moris Levi
Sunan: Nisya İşman Allovi
Metin Okumaları: Emel Benbasat
Yönetmen: Alberto Modiano
Yahudi kültürü üzerine bilinmek istenenler; inançlar, pratikler, gelenekler, söylenceler, doğrular, yanlışlar ve doğru bilinen yanlışlar...
2019’da düzenlenen Yahudi Kültürü Avrupa Gününde Yusuf Altıntaş’ın sunumu ve izleyicilerin sorduğu farkındalık artıran sorularla gerçekleşen sohbetin kaydıdır.
"Bir piyanist, besteci, soprano ve müzik terapisti olarak, 2011 yılından itibaren Terezin Bestecilerinin eserlerini, Türkiye ve dünyada seslendirmekteyim.
Almanlaştırılmış ismi ile Theresienstadt Getto’su ve Konsantrasyon Kampı, II.Dünya Savaşı sırasında, Adolf Hitler’in dünyadaki hiyerarşik yapıyı bozduğuna inandığı için Yahudi ırkını yok etmek istemesi ile uyguladığı “Nihai Çözüm” planı içerisinde inşa edildi. İnşa ettiği binlerce kamp içerisinde bu kamp dünyaya karşı propaganda kampı olarak kullanıldı.
Yaşam şartlarının son derece kötü olduğu, özellikle “insanlıktan çıkarma” metodunun kullanıldığı bu kampta bazı cesur bestecileri kendi müziklerini yapmaya, kamptaki dayanışma ruhunu canlı tutmaya devam ettiler. İşte ben buna Pozitif Direnç dedim. Bu kavramımı öğrencilerle paylaşmak için “Holokost Gerçekliği ile Pozitif Direnç” eğitimimi yazdım. 2016’dan itibaren yurtiçi ve yurtdışında bu eğitimimi Yahudi olmayan gençlere vermekteyim.
Bunun bir devamı olarak “March of the Music” diye bir öğrenci hareketi başlatarak gençleri Terezin’e götürmekteyim. Bu gezinin öğrencilere koyduğum tek bir şartı var, onlardan gezi sonrası bir ürün istiyorum ve sonra ben bu ürünleri dünyada çalınmasını, yayınlanmasını , basılmasını sağlıyorum. Çünkü benim için, içimizdeki üretici ruh ile tanışmak ve onu canlı tutmak, kendi özgün tınımızı bulmak, barışın başlıca şartı." Renan Koen
15. yüzyıl İspanya’sında hakim olan müzik kültürü “Romansa” adını taşıyordu. Romansalar güncel acılar, aşklar, dedikodulardan oluşan her biri bir hikaye anlatan uzun şiirlerdi. Osmanlı İmparatorluğu’na yerleşen Yahudiler beraberlerinde getirdikleri ‘Romansa’larla bu toprakların müziğini harmanlayarak bugünkü Sefarad Müziğini oluşturdular. Türk-Sefarad müziği temel olarak ikiye ayrılır: Halk Şarkıları olan Kantikas ve sinagoglarda icra edilen dini müzik. Kantikasların dili Judeo-Espanyol’dur. Bugünkü Türk-Sefarad müziğini dinleyenler yoğun bir Türk Sanat Müziği ve Balkan müziği etkisini hissedebilirler ki, bu da kültür etkileşiminin güzel bir örneğidir.
Koro, geleneksel ve kültürel olarak Sefarad Yahudilerinin sinagog ilahilerini icra etmektedir. Şabat günleri ve bayramlarda terennüm edilen ilahi ve dualar, Türk Musikisi usul ve makamlarında ve Türk Müziğinin otantik sazları eşliğinde seslendirilmektedir.
Konser, 2019 yılı Yahudi Kültürü Avrupa Günü etkinliklerinde kayıt edilmiştir.
Judeo-Espanyol 15. yüzyılda İspanya’dan göç eden Yahudilerin konuştuğu, bugüne kadar yaşamış bir dil.
Bu dilin etimolojisi üzerine 2018 yılındaki Yahudi Kültürü Avrupa Gününde yapılan sunumda Sefarad Yahudilerinin tarihçesine değinilerek, deyimlerle fıkraların da yer aldığı sohbette dilin yaşayan hikayesi anlatılıyor.
Sunanlar
Türk-Sefarad mutfağını simgeleyen iki önemli karakteristik vardır. Bunlardan biri İspanya’dan getirilen ve yüzyıllar boyu devam ettirilen geleneksel mutfak diğeri ise yüzyıllar boyu birlikte yaşamın getirdiği iletişimle bu eski geleneklere eklenen Türk, Rum ve Balkan mutfaklarıdır. Sefarad mutfağı; bu iki karışımdan ortaya çıkan tatlar ve içinde birçok kültürün izlerini taşıma özelliklerine sahip bir Akdeniz mutfağıdır.
Sefarad mutfağında sebze yemeklerinin çokluğu dikkat çeker. Menüleri içlerinde hiç et bulunmadan da hazırlamak mümkündür. Eski çağlardaki toplumların geniş aileler halinde yaşadıkları düşünülürse, her gün birçok insan için et pişirilmesi evlerin ekonomik bütçelerini epeyce zorlardı. İşte bu yüzdendir ki Sefarad mutfağı son derece lezzetli olan ve en son kırıntısına kadar kullanılan sebzeli yemek tarifleri ile doludur. Kabakların kabuklarından yapılan zeytinyağlı, limonlu, dereotlu harika sebze yemeği (Kashkarikas) bunlardan sadece bir örnektir.
Albondigas de Prasa, Hamim de Kastanya, Kashkarikas ve Avas kon Espinaka tariflerine ulaşmak için tıklayınız.
Ödüllü fotoğraf sanatçısı İzzet Keribar’ın yıllar içinde, Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden derlediği, Türk Yahudilerinin gelenek ve göreneklerini yansıtan fotoğraflardan bir seçki 500. Yıl Vakfı Türk Musevileri Müzesinde sergilenmektedir.
Yahudi toplumunda evlilik töreni dinsel niteliklidir. Düğün sırasında gelin ve damat “Hupa”nın altında dururlar. Hupa, gelin ve damadın aynı çatı altında birleştiklerini simgeler. Hupanın şekli, geleneklere ve zamanın gereklerine göre değişiklik gösterir.
Evlilik töreninde damat “Ketuba” adı verilen evlilik akdini imzalar. Evlilik, Yahudiliğe göre bir anlaşma niteliğindedir. Bu anlaşma evlenen iki insanı sonsuza dek bağlayan ve kutsal aile birliğini tescil eden yazılı bir belge ile somutlaşmış olur.